2 Oca 2011

yeni yıl yeni umutlar demek olsun...

Gözlerimi kapayınca içimde yanıp sönen o yeşil ışık olmasın artık. Bisiklete binmeyi öğrenmiş olayım. Hafta sonlarım uzun olsun, bir şehir turu tadında olsun hafta sonlarım. Küçük dükkanları, turşucuları, şarküterileri, bakkalları, salepçileri, trikocuları, züccaciyeleri, tuhafiyeleri, bir milyoncuları, eskicileri, az kimsenin bildiği o üç masalı esnaf lokantalarını, üç basamakla inilen pastaneleri, manikürcü kızların hikayelerinin olduğu o kuaförleri, eski kapıları olan eski evleri göre göre dolaştığım hafta sonları olsun.
İşten dönüşlerim bir umut ışığı olsa da bana, gidişlerimde de bir hevesim olsun yeni güne dair. İçimde bir gurur olsun yaptıklarım için, ve yapmadıklarım için hevesim...
İnsanlardan yabancılaşmayayım baktıkça yaptıklarına. Kendimi soğuk, yabancı ve uzak hissetmeyeyim çokça yakınımda duranlara...
Bir örgüye başlayayım mesela, delikli olsun dört bir yanı ve sadece benim elimden çıkmış incecik güpgüzel bir örgü olsun bittiğinde, herkesin içine bir kış sıcaklığı düşürsün baktıkça.
Büyük bir kapıdan içeri bir adım atayım, Kahramanın sonsuz yolculuğu gibi. Alt üst edilmiş hayatlardan kaçma şansım olsun, güzel haberler için arasın insanlar beni. Sokaklarda dolaşırken sorumluluklarım değil sevdiklerim olsun aklımda. Kendi kendime gülümseyeyim...
Sağlık olsun, keyif olsun, huzur olsun, mutluluk olsun. Yeni yıl yeni umutlar demek olsun!