23 Mar 2012

Başkalarının öfkesini taşı(t)mak...

Galiba çoklukla yaptığımız bir şey bu.
Hakem attığı golü saymayınca köpüren futbolcularla bizim de sinirlenmemiz de bir yerde başka birinin öfkesini taşımak oluyor, anne babamız kavga edince biriyle bir düşünüp ötekine kızmak da... Oysa hep kendi hayatlarına öncelik verenlerin gittiği yol bu olmasa gerek.
Bizler başkaları yerine - hadi başkaları namına diyelim tam da yerine değil çünkü durum - öfkelenerek kendimize verdiğimiz zararı tamir etmeye çalışırken, başkaları da başkalarının öfkelerini bize taşıtmaya çalışır bir de... İşte bu da ayrı bir zordur. Ahmet'e kızıp Ayşe'den öfke çıkaranlarla doludur ortalık. Üstelik kimi zaman öyle çoğalırlar ki, siz de onlara mı kızacaksınız, onları kızdıranlara mı bilemezsiniz...
Bahar geliyor artık, sabah - akşam ürperten hava gün içinde sıcacık bir güneşe dönüşüyor ve ışıklıarıyla sarıyor bizi. Zihnimizi de sarıp sarmalasa böyle bir sıcaklık güzel olacak gibi...