8 Eki 2009

Aranızdan çıkmadı hiç adam...

Duman "Geçmiş olsun" diyor. "Aranızdan çıkmadı hiç adam..."

Yoruldum,sıkıldım peşinden koşa koşa ben
Anlamam güzelim sen anlat külahıma
yasakmış günahmış
Konuşsam doya doya zorlama güzelim
karışmam aranıza
Aranızdan cıkmadı bir adam
Yolunuza ermedi hiç kafam
Kaçamadım o da benim hatam
Geçmiş olsun şimdi herşey yalan
Daraldım usandım
Elinden kaça kaça
Ben anlamam güzelim
Uzak dur yakınıma
Zararmış ziyanmış
Konuşsun doya doya
Elde mi güzelim
Alıştım acısına

Küçükken zannederdim ki kışlar kış gibi olacak hep, yazlar yaz gibi... Şimdi bakıyorum, Ekim'in 10'unda ayağımda bez ayakkabılar hala... Trafik ışıklarını sabırla bekleyen o çocukluktan çok uzağım üstüne üstlük... Her şey hep benim istediğim gibi olsun istiyorum anlamsız bir tatminsizlik ve gizli bir öfkeyle. Her şeye karşı çıkmaya ve her şeye diklenmeye hazır. Ne zaman böyle oldum ben? Ne zaman içinde bir öfke topunu gizleyen, sabırsız bir insan oldum? Ne zamandır mevsimlerin ayırdına varmak bu kadar zor?

Yine Birhan Keskin okuduğumdan mı, olmak istediğim yerlere yakın duran insanları görüp kıskandığımdan mı bilmem, içimde bir huzursuzluk var... Ne güzel demiş, başka sözlere gerek kalmadan...

Ankara

Halimi anlatacak sözler yazamam artık
bu kavruk mektuba
rüzgârdan yan yatmış otlar koydum
gerisini sen anla.
Ankara,
kekliğinim, boynumda bir siyah halka.

Hiç yorum yok: