1 Şub 2010

Umudum geldi geri...

Canım cancaazım döndü aramıza. Havada bir bahar aydınlığı, bende bir tedirginlik - bir süre sonra çözüleceğini bilsem de şimdiki çözümsüzlüğünden endişe etmemeyi başaramadığım - hali mevcut.
Aydınlık gülüşü geldi hayatımın. Güvenilir sığınağı, kuytusu... Hoş geldi.
Bir de daha çok yanında olsam keşke, kıvrılıp yanına otursam, öyle film izleyip konuşsak, o sigarasını içse ben az iç desem...
Bir başkasının çaresiz çırpınışlarını gördüm bu arada. Hayatın beni yormasına - ama yazık ki şaşırtmamasına - öyle alışmışım ki... Tepki veremedim. Bir başkası bir hüzne kapısını aralarken anıların eşyalara yüklediği anlamları anlattı, bir diğeri bir buhranla aynı eşikten ters yöne girmeye çalışıyor, umutsuzca. Paylaştıklarına söylenecek söz çoktu, diyemedim. Kalbini örseleyen bir de ben olmak istemedim.
Bir kitap aldım sonra, çocukluktan kalma bir ders kitabı... Mavi karton kapaklı. Sayfaları çevirdim, gülümsedim. Ne güzel çocuklardık...
Umudum geri geldi, her şey daha güzel olacak artık.

1 yorum:

FKH dedi ki...

sanırım her gelen için bu durum aynı olmuyor! keşkeler hep kalıyor bir tarafta..