22 Şub 2010

yorgunluk bir örtü, üstümüze örtülen...

Göz kapaklarımız ağırlaşır, hafif bir üşüme gelir sanki. Kıvrılıp yatsak kuytu - loş bir köşeye, o dakika uyuruz sanırız. Oysa o bir kaçıştır yalnızca. Cesur olanların fiilen yaptığı kaçışın "biz korkaklar versiyonu".
Bugün sevdiğim bir arkadaştan - galiba - bir veda mektubu aldım. Gidiyormuş. Haber vermesine mutluyum, gideceğine üzgün. Bir başkası - biliyorum - o en sevinçli haberini paylaştığı ilk insanların arasına beni de ekledi. Ne kadar sevineceğimi bilerek... Bıraktığım en gizli işaretlere kadar beni tanıyan bir başkası, en sevineceğimi bildiği sözleri yolladı bana bir başkasıyla.
Ama bu mutluluklar yorgunluğumu hafifletmiyor hiç. Sanki üstüme yüklenen tüm ağırlıklar beni o kuytu köşedeki derin uykuya sürüklüyor... Bilmiyorum yorgunluk mu üstümü örten yoksa kork(t)u(k)larım mı?

Hiç yorum yok: