7 Ağu 2009

Kumdan kaleler...

Bir zamanlar Türkiye izliyorum. Kumdan Kaleler "Sana Dair" diyor. Aklıma Erdal Çelik geliyor. Sonra başka şeyler...
Sonra bütün cümleler, konuşmalar, gülümsemeler, içime bir sürü kırgınlık birikmiş, anlıyorum. Bir sürü de hafiflemişim geçen zamanda. Bir takım insanlardan uzak olmanın bana ne iyi geldiğini anlıyorum. Bir kaç dostu hatırlıyorum. O eski günleri, o iki duvar arasında sıkışıp kalmış koltuğu ve o koltuğu - o odayı dolduran kahkahaları, hiç bir zaman yetişmeyen çatalları, uçuşan tül perdeleri, mavi bir cep telefonunu...
Öyle incinmemiş, öyle hayalleri olan insanlarmışız ki biz diyorum, bir daha asla. Bir daha asla...
Yarın bir yolculuğa çıkacağım kısacık, belki kendimle hesaplaşmak gibi bir derdim yok, ama deniz kıyısı, yabancı insanlar ve şarap belki beni yeni yollara götürür, tıpkı önceki zamanlarda ansızın yaptığı gibi...
Sol yanımda küçük minyatür bir gül var. Nar çiçeği.

Hiç yorum yok: