31 Ağu 2009

Ne kadar söz varsa sana dair...

Hepsi milyonlarca kere söylendi. Her şair, her şiir kendi dilinden söyledi. Her okuyan kendi dilinden anladı. Bir mim koydu yüreğine değdiği yerine... Her ne kadar söz varsa sana dair, hepsi söylendi.
Ve hep sürüp gittin sen... Kimi her sabah aynı saatte aynı öfke ve bıkkınlıkla yataktan kalkan insanlarda, kimi çocukların öğle uykuları olarak, kimi zaman deniz kenarındaki bankta dalgaları izleyenlerde, kimi zaman küçücük bir kahkahayla günümüz aydınlanırken...
Yolun neresindeyim bilmem, durup bunu düşündüğümde yok işin aslı. Hiç bitmeyecekmiş gibi, ve bir yandan da sanki bugün sonmuş gibi yaşamaya çalışıyorum hep.
Büyüdükçe bıraktığım fikirler, vazgeçtiğim insanlar oldu. Edindiklerim de oldu, saya saya bitmeyecek kadar hem de...
Her gün yeni kararlar alıp, ertesi günü bozduklarım da oldu, kararlılıkla kendime bile söylemeden uygulamaya giriştiklerim de...
Bazı sorular var ki içimde sana dair, hala bilmiyorum cevaplarını. Aramak faydasız, ancak zamanın ve senin getireceğinizi biliyorum cevapları. Sadece beklemek gerek biraz daha. Ne kadar? O da sana kalmış galiba...


Ne kadar söz varsa sana dair, hepsi çoktan söylenmiş. Ama sen kalbimi biliyorsun.

Hayat! Sen nasıl bir muammasın ki, bunca söze rağmen, hiç çözülmüyorsun...

Hiç yorum yok: