3 Eyl 2009

Temize çekmek hayatı...

"Kendi haklarında düşünmeye başlayan insanlar artık tek ayaklarını tabuta sokmuşlardır bile..." diye yazar Ryu Murakami "Emanet Dolabı Bebekleri"nde. Bir yandan doğruluğuna inansam da bir yandan da tam tersine yeniden doğuşun müjdecisi olduğunu düşünürüm bu sorgulamaların.
Çünkü düşündükçe yeni kararlara varmak mümkün. Bir benden ötekine yol almak, yanlışları kabul etmek, değiştirebilirlik yetisini değerlendirmek... Yeniden başlamak mümkün.
Eylül geldi ve benim değişim zamanım göründü ufukta... Her sene belirsiz bir zamanda gelen - ama mutlaka gelen - o değişim zamanı.
Akşamların aksine, sabahların enerji dolu olduğu, planların planlar üstüne kurulduğu sonsuz karmaşayı - fırtınayı barındıran, ama bir planı gerçeğe dönüştürünce huzurlu bir limana yelken açılan bir yolculuk bu benim için.
Tabi bir de öteki tarafı var işin, tıpkı Birhan Keskin'in dediği gibi:

O kadar uzun yol geldik ki seninle
Şimdi, sen ayrı ben ayrı olan o yolu
Nasıl yürüyeceğiz?

Hiç yorum yok: