24 Eki 2014

Bu mektup bitmeli...

Bu mektubu sana hiç göndermeyeceğim muhtemelen...
Her kızdığımda sana, gençlik deliliğiyle araba yarıştıran çocuklar geliyor aklıma, sonundan dönüşü olmayan "korkak tavuk oyunu", meşhur asi gençlik filmi. Ve ben her sefer "korkak tavuk" olma pahasına belki, el frenini çekiyorum... Bütün sinirimi ve öfkemi yutkunup geri itiyorum, ayağa kalktıkları yerlere geri oturtuyorum onları.
İşin kötüsü her zaman ki gibi unutuyorum da bunu yine unutacağım yani, herkes de her şeyi unuttuğum gibi sende de unutacağım, seni de affedeceğim, koyduğum yerden geri kaydıracağım taşları ve yine yorduğunda yıprattığında kızdırdığında beni, yine deli olacağım, öfke burnuma ağzıma kulaklarıma dolacak ama yine yutacağım, yutkunacağım. Sen yine bir şeyler anlatacaksın ve gözlerinin içi gülerek devam edeceksin sözlerine ve ben yine kendimi sana gülümserken bulacağım. Nasıl böyle heyecanla anlatabiliyorsun bilmiyorum, gerçi biliyorum aslında, benim tutkuyla bağlandığım bir şeyi anlatışımı dinle sen, sevdiğim bir adamı, beni havalara uçuran bir olayı anlatışımı dinle, B.’nin gülen gözlerine bakışımla kabaran Elmira ruhumu gör belki o zaman aynı yerde duruyoruzdur, kim bilir. o zaman belki anlarız birbirimizi...
Ama biliyorum ki en rahatı senden ayrılmak olacak seni özleyince görmek, yani böylece daha az özlemek, daha az görmek sonra daha da az özlemek, sonra silinip gitmek, kıyılamayan yeri hep ayrı bir eski zaman insanı olarak hayatımın demirbaşlarında yerini alacaksın. İşte en güzeli  bu olacak, uzakta ama çok yakın, ama yine de canımı yakmayacak kadar uzak.
Öyle çok yoruyorsun ki beni bilerek ya da bilmeyerek ve öyle çok yıpratıyorsun ki. Haklısın sana bu kadar katlandığım için ya deliyim, ya çok iyi ya da gerçekten çok seviyorum seni. Ama sanırım üçü birden mevcut bu bünyede işte bu da en kötüsü zaten.
Neyse daha çok yazılacak şey var aslında ama benim öfkem azaldı yine gene kıyamayıp gülümsüyorum sana zaten yanı başımda oturuyorsun
Ve zaten bu mektubu hiç okumayacaksın
Senden tamamen kurtulmayı diliyorum ruhumla, herhangi bir arkadaşıma bağlı gibi bağlı olmayı diliyorum sana, ya da M.’ye olduğum gibi, ne zaman gel dese gideceğim gibi en fazla ama içime cam kırıkları düşürecek kadar çok değil.
Senin için de kalmamak istiyorum burada sürekli seninle olmamak ve seni bütünüyle unutmak için aslında günümden çıkarmak için hiç olmazsa.
Evet bu mektup şimdilik bitmeli
Nasılsa okumayacağını bildiğime göre devamını sonra yazsam da olur, nasılsa postacı kapıda beklemiyor ve nasılsa ben pulu yapıştırmadım daha.
Hiç bir zaman yerini bulamamış olan

M.

5.12.2006

Hiç yorum yok: