24 Eki 2014

Yazın Son Yağmurları

Yorgun bir köpek dolaşıyordu sokakta
gecenin yalnızlığını bölen
yarısı yanmış sigaralarıyla
yalpa vuran adamlar
uyku mahmurluğunda
sarmaş dolaş sevgililer yürüyordu
üç adım ötemde
ışıkları sönmüş dükkânları,
tablalarını on gündür sokağa çıkarmayan balıkçısıyla
sokağa gece iniyordu
Gündüz nasıl başlamıştı bilmem
Sabaha nasıl uyanmıştım?
Bir asır geçti sanki üstünden
Öyle çok şey yaşamışım…
Postacı çantamı çapraz takıp, annemin hiç sevmediği
Çıkmıştım evin kapısından
Kulağımda eskilerden bir müzik,
Köşesine oturulacak bir bank bulmak umuduyla
Evsizler uyuyordu sokaklarda
Gazetelerden battaniyeleri,
Kollarından yastıklarıyla…
Saat dokuzu vurdu bir yerlerde
Sanırım eski kilisenin çanıydı
Komşu bahçesindeki iş yerimin
Ya da ben
Onun sesini özlemiştim
Karınca çevikliğinde koşturan insanlar vardı
Umutsuz, mutsuz yürüyen insanlar,
Neşeli, gülen, gençler ve çocuklar…
Yürüdüm yol boyunca
Kırmızı - yeşil ışıklardan geçtim
Saçları rastalı o adamı gördüm yine
Gözlerinde o aynı acıyla…
Derken bir karanlık düştü üstüme
Bulutlar yağmuru topluyordu koynuna,
Büyütüp yellere vereceği çocuklarını…
Bir şimşek böldü karanlığı,
Bense hala yürüyordum
Yanı başımda kara düşüncelerim
Ve ilk gençlik sendromlarım
Beş çayına gelmişlerdi üstelik
Hep beraber koyu bir sohbet tutturmuştuk anlayacağınız
İlk yaz biteli çok olmuştu, ilkyazım…
Umarsız, umursamasız günler
Çantamdaki diplomanın
Satır aralarına gömülmüştü.
İşin kötüsü, gelen yağmur,
Yazın son yağmurlarındandı.
Ne çok yürüdük o yağmurda ne çok ıslandık
Kara düşünceler ve sendromlarımla
Sanki yürüye yürüye yaşlandık
Oysa henüz çiğ tanelerini bile toplayamamıştık
Derken akşam örttü üstümüzü
Kara düşüncelerim de çekildiler köşelerine
Yalnız yazın son yağmurları kaldı
Yorgun bir köpek dolaşıyordu sokakta
Ve
Yarısı yanmış sigaralarıyla yalpa vuran adamlar
Sokaklar ıslaktı, yazın son yağmurları yağmıştı.

Melis Mine 16–20 Ağustos 2004  - Şişli

Hiç yorum yok: