3 Eki 2018

Kaktüs Çiçeği

(İlk Oynanış: Ocak 2001) 
Yazan: Pierre Barillet ve Jean - Pierre Gredy
Türkçesi: Asude Zeybekoğlu
Rejisör: Serpil Tamur
Dekor-Kostüm Tasarımı: Şirin Dağtekin
Işık Tasarımı: Önder Arık
Dans Düzeni: Nil Berkan

Oyuncular: Civan Canova, Sevinç Yıldız, Seray Gözler, Seval Gökçe, Orhan Kurtuldu, Tunç Günbay, Gökalp Kulan, Derya Keykubat, Rabia Başaran, Nevin Doğan, Murat Okay, Ayşe Emek Büyükçelik

2001 (5.) Afife Tiyatro Ödülleri
En Başarılı Komedi Kadın Oyuncusu


Başarılı bir diş doktoru olan Julyen kendisini olası bir evlilikten korumak adına sevgilisine "evliyim ve üç çocuk babasıyım" der. Oysaki asla evlenmemiştir. Ancak böylelikle sevgilisi Antonia, onunla evlenme talebinde bulunamaz ve Julyen' da eşinin yanında olduğu yalanını söyleyerek rahat rahat çapkınlık yapabilir. Julyen' un açık sözlülüğü, Antonia' nın çok hoşuna gider, önceki ilişkilerinde bulamadığı dürüstlüğü bu evli adamda bulmuştur. Yine de Julyen' in, eşine (çapkınlık turlarına) kendisinden daha çok vakit ayrılmasına dayanamayan Antonia, intihara teşebbüs eder. Bu teşebbüs Julyen' i tetikler ve hayatını kendi uğruna feda edebilecek bu kadınla evlenmek ister. Ancak Antonia mutluluğunu, terkedilmiş bir üç çocuk annesinin mutsuzluğu üzerine kurmak istemez, bunu kendine yakıştıramaz. Julyen sevgilisini ikna edebilmek uğruna, yalanına yanında çalışan hasta bakıcısı Stephane' yi de karıştırır. Olaylarda git gide karışır.

Oyunun bence en hoş yanı ile başlayalım işe; sahnede tüm oyun boyunca duran "Kaktüs Çiçeği" ile. Oyun güzel bir konuya değiniyor aslında, gerçekte yanı başımızda duranları görmeyip mutluluğu hep uzaklarda arayışımıza. Bu fikri desteklercesine, sahnede tüm oyun boyunca duran "Kaktüs Çiçeği"ni birçok izleyen aslında oyunun finalinde fark ediyor. 

Aşk için söylenen yalanları, farkında olmadan sevmeyi, her sabah onu görmeyi, her sıkıntınızda yanınızda olduğunu bilmeyi, sevdiği yemekleri, zevklerini… Bir insanı sevmeyi gösteriyor bu oyun bize. Sevginin nasıl öyle "oluştuğunu, büyüdüğünü" sevdaların nasıl fedakarlıkları büyüttüğünü, sevdiğinden vaz geçmeyi, "sevdiğimin sevdiği sevilmez mi?"yi gösteriyor.Aşk uğruna söylenen yalanları ve yalanların içinden sıyrılıp geçen aşkı anlatıyor bu oyun. 

"Kaktüs çiçeklerini bilir misiniz? Çoğu kaktüs çiçek vermez, vereni de pek seyrek uzun seneler sonrasında, aşk da öyle aslında, her zaman çıkmaz karşımıza. Öyleyse bir kaktüs çiçeği görünce, elimize batan dikenlere inat o çiçeği tutup ona sarılmamız gerektiğini unutmayalım" diyor bu oyun her satırında. Satır aralarını okumayanlara buradan duyrulur! 


08.12.2006'da Kahve Molası'nda yayımlanmıştır. (www.kahvemolasi.com)

Hiç yorum yok: