3 Eki 2018

Leonardo - Evrensel Deha

Bu cumartesi uzun zamandır gitmediğimiz bir yere gidelim dedik, Sultanahmet'ti hedefimiz. Yoldan çıkışımız nasıl oldu, hangi aralık kendimizi Eminönü'nde "Koç Müzesi"ni sorarken bulduk bilemiyorum. Lafa dalıp durakları kaçırma tehlikesini şöforün ikazlarıyla atlatıp Müze'nin önündeki kuyruğa girdik. İçeri adım atmamızla büyülü bir fizik labaratuvarına girmemiz bir oldu sanki. 

Lisedeyken fizik derslerini sever miydiniz? Palangaları, makaraları, dişli çarkları ve eğik düzlemleri? Cevap evet ise, hemen sizi buraya alalım, doya doya gezin şöyle. Bu müzede, dişlilerden palangalara, eğik düzlemden hareketin düzlemini değiştirmeye yarayan sistemlere kadar pek çok işlemi yapacak mekanizmaları, bunların yanında da mikserden çamaşır makinesine, kombiden kalorifere, bisikletten otomobile, gündelik hayatın parçası olan pek çok aleti ve de abaküsten cep telefonuna dijital dünyanın kısa tarihçesini burada bulabilirsiniz. Eğer biraz evvelki soruya cevabınız hayır ise, yine de gelin müzeye, burada yepyeni bir dünya bulacak, fiziğin temellerinin kolaylığını nasıl da keyifli olduklarını görüp boşa harcadığınız zamanlara yanacak, bundan sonrası için bir çok gündelik gerçeğin temelini kavramaktan da mutluluk duyacaksınız.

Sergi birimleri genel hatlarıyla beş geniş kategoriye ayrılmış: Mekanizmalar (Ağır bir yükü en kolay şekilde kaldırmak gibi her gün karşılaşılan sorunları pratik olarak çözmek için doğa kanunlarından yararlanan basit makineler, hareketi enerjiye dönüştüren sistemler, dişli çarklar, kaldırma sistemleri ve bilyeli rulman sistemleri) ve doğanın dört ana öğesi: Toprak (matbaa makinesi, yağ presi, vinç tasarımları), Su (Salyangoz dişli veya Archimedes'in vidası gibi su kuvvetini kullanarak enerji üreten makineler, su üzerinde yürümek için tasarlanan donanımlar, hızlı yüzmek için kullanılan yüzgece benzeyen örgülü eldiven), Hava (mekanik kanatlı araç (ornithopter) ve paraşütlü planörün öncü tasarımı ve uçan ornithopter bisiklet) ve Ateş (Top, makineli tüfek ve içine girilebilen tahtadan yapılmış hareketli savaş tankı gibi savaşta kullanılan makine tasarımları). Her bir mekanizmayı hareket ettirebiliyor olmak, aslına ve amaca uygun çalışma imkanı olduğunu görebiliyor olmak, yeterli açıklama ve yönlendirme ile çok başarılı bir sergi Leonardo Sergisi. 

31 Aralık 2006 tarihine kadar sürecek olan sergi Leonardo'nun 1478 ile 1513 yılları arasında tasarladığı pek çok objenin çizimlerinden yola çıkarak hazırlanan 40 makinenin gerçek boyutlardaki reprodüksiyonlarından oluşturulmuş. Eserlerin büyük bir kısmı İstanbul'daki Rahmi M. Koç Müzesi'nde sergileniyor ama birkaçı da Ankara'daki Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi'nde sergilenecekmiş. Cumartesi Pazar günleri de 10 -19 saatleri arasında ziyaret mümkün. 

Bugüne kadar hiç müzeye gitmemiş olanlara şahane bir başlangıç noktası, müze severlere farklı bir müze anlayışı, fen bilimlerine ilgi duyanlara keyifli bir gezi, öğrencilik ile bağı kesilmemişlere öğretici bir deneyim, Da Vinci sevenlerin ekmeğine bal (yağ demiyorum özellikle "bal") süren bir sergi. Keşke çocuk olsam da Da Vinci'ye hayran olsam sadece, o müthiş zekasını kıskanmasam... 


22.12.2006'da Kahve Molası'nda yayımlanmıştır. (www.kahvemolasi.com)

Hiç yorum yok: